Yeni bir eve ya da ofise taşınırken hemen hemen herkes nakliye hizmeti alıyor. Dijital ortamdan ulaşılan korsan nakliyeciler ise mağduriyete yol açıyor. Bu hizmeti yetki belgeli firmalardan almak, maddi ve manevi zarara uğramamak için çok önemli.
Birçok internet sitesi ve mobil uygulamada nakliye hizmeti için ilan görmek ya da teklifle karşılaşmak mümkün. Peki bu yolla iletişime geçtiğimiz kişilerden hizmet almak ne kadar güvenli? Hizmet almadan önce herhangi bir zarara uğramamak için nelere dikkat etmeliyiz? Halihazırda zahmetli ve zor bir süreç olan taşınmanın kabusa dönüşmemesi için doğru kişileri seçmek son derece önemli.
K3 yetki belgesi olmazsa olmaz
Taşımayı yapacak kişi ya da firmanın öncelikli olarak Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma Bakanlığı tarafından gerekli koşulları sağlayan kişilere verilen K3 yetki belgesine sahip olması gerekiyor. Nakliyat sektöründe bu belgeye sahip olmadığı halde taşıma yapan kişiler ‘korsan nakliyeci’ olarak tanımlanıyor.
Genellikle sigortasız ve gayri resmi çalışan bu kişiler hizmet verdikleri tüketici için büyük risk oluşturuyor. Tüketici, taşınma sırasında yaşanabilecek bir sorunda hak talep edebileceği resmi bir muhatap bulamıyor.
Tüketicinin, taşınma işi başlamadan önce anlaştığı nakliye firması ile yüz yüze görüşmesi, eşyalarını taşıyacak kişilerin görüştüğü kişi ile aynı kişi olduğundan emin olması da dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta.
“Özel bir iş yapıyoruz”
‘Korsan nakliyeciler’ evini ya da ofisini taşıtmak isteyen tüketiciler gibi aynı sektörde resmi olarak varlıklarını sürdüren ve hizmet sunan kişilere de zarar veriyor.
Tüm Evden Eve Nakliyeciler Derneği Başkanı Davut Ukan şunları söyledi:
“Biz çok özel bir iş yapıyoruz. Bir istatistiğe göre insan ömrünün yüzde 40’ı evinde geçiyor. Biz de sizin özelinizi taşıyoruz. En yakınınızın bile izinsiz girmesini istemeyeceğiniz yere biz giriyoruz, yatak odanızdaki elbiselerinizden, mutfağınızda içtiğiniz su bardağına kadar tüm eşyalarınıza dokunuyoruz. Bir gün boyunca evinizde oluyoruz. Bu anlamda çok özel bir iş yapıyoruz.
Bu sokaktaki bir adama emanet edilemeyecek bir güven. Burada yapılan yanlış bir hareket yeni hayatınızda yeni evinizde çok kötü travmalar yaşatabilir. Bir taşımacının K3 yetki belgesi yoksa, işin ehli değilse, dışardan 3-5 kişiyle yapılıyorsa maddi zarar riski çok yüksek. Manevi travması da oldukça ağır olabilir. Fazla para isteme, eşya çalınması gibi. Özel eşyaları bile çalınan müşterilerimiz var. Bu anlamda oluşan manevi travmalar da çok büyük.”
Tercih konusunda tavsiyelerde de bulunan Davut Ukan sözlerini şöyle tamamladı:
“Seçtiğiniz nakliyeciyi dijital platformdan bulduysanız mutlaka K3 yetki belgesini isteyin ve araç plakalarını e-devlet sistemi üzerinden sorgulayın. K3 belgesi olan bir kişi taşınma sırasında bir problem çıkarırsa siz bunu her yere şikâyet edebilirsiniz. Çünkü karşımızda bir muhatap var, yaptırım imkânı oluyor. Ama siz korsan biriyle taşınırsanız böyle bir temin imkânı olmaz ve yaşadığınız travma o evde yaşadığınız sürece hayatınızı terk etmez.”
“En önemli kriter referans”
Yeni bir eve taşınan tüketicilerden biri de Öcal Özünlü ve ailesi. Genellikle referans yoluyla nakliye firmasını seçtiklerini belirten Özünlü şunları söyledi:
“Aslında biz çok sık taşınan bir aileyiz. Bu altıncı ya da yedinci taşınmamız. Bizim için belirleyici kriter referans. Bugüne kadar hep çevremizin verdiği doğru referanslarla çalıştık, yöntemimiz buydu. Referans olmadığında bu işi uzun yıllardır yapan kurumsal firmalar var, onlarla taşınmaya özen gösterdik.”
Öcal Özünlü, yaşadığı bir kötü tecrübeyi de anlattı:
“Yaz dönemi son anda taşınma için bir yerle anlaştık. Ankara’dan İstanbul’a gidecektik. Arkadaşlar bir gün öncesinde gelip paketlemeyi yaptılar ama ertesi gün bir baktık taşıma için başka bir firma ve başka bir ekip gelmiş. Meğer sektörde şöyle şeyler oluyormuş;
nakliye yetkisi olmayan, bu işi bilmeyen ama İstanbul’dan Ankara’ya gelmiş ve boş dönmek istemeyen kişiler kendi aralarında pazarlık yapıp anlaşıyormuş. Tabii ben onu kabul etmedim, daha sonrasında kurumsal bir firmayla son anda iş birliği yaptık. Böyle kötü bir tecrübemiz oldu.”
Ticaret Bakanlığının geliştirdiği Tüketici Bilgi Sistemi (TÜBİS) uygulamasının da tüketici adına doğabilecek zararların temininde oldukça önemli olduğunun altını çizen Ağaoğlu:
“K3 belgesi olmayan bir firma ya da kişi taşıma yapıyorsa o korsan taşımadır. Niye merdiven altına gidip eşyanızı teslim edeceksiniz, yetki belgesi var ise sorumlu müdürü de vardır ofisi de vardır. Dolayısıyla bir sıkıntı olduğunda karşınızda bir muhatap bulabilirsiniz.
Tüketici kanunu tüketiciyi koruyor, 11 bin 330 TL’ye kadar tüketici hakem heyetlerine başvurulabiliyor. Hem de hiçbir ücret ödemeden. Üstelik Ticaret Bakanlığı pandemi döneminde TÜBİS uygulamasını geliştirdi. Bu yolla başvuru gerçekleştirebileceksiniz. Eğer zarar 11 bin 330 TL’nin üzerinde ise tüketici mahkemelerinde harç ödemeden dava açmak mümkün.”